Fenerbahçe’nin ruhu sizi çağırabilir Sn.Mehmet Ali Aydınlar


Fenerbahçe tarihinde hiç bu kadar sahipsiz, başsız ve güçsüz olmamıştı, demiştim Cuma günü yazdığım yazıda. Şimdi bu cümleyi açmanın zamanı geldi.

Federasyon seçimleri sonrasında Mehmet Ali Aydınlar’ın kucağına kelimenin tam anlamıyla bomba bırakıldı. Seçildikten iki gün sonra böylesi bir durumla karşılaşacağını bilse acaba bu zor görevi kabul eder miydi, şüphe duyuyorum.

Fakat bu soruşturmayla ilgili olarak bir takım kişilerin önceden bilgi sahibi olduğuna da sezgilerim kuvvetle ihtimal veriyor.

Özellikle soruşturmanın başladığı ilk gün hiç kimse ne olduğunu tam olarak anlamamışken isimlerini artık ezbere bildiğimiz bir takım gazetecilerin bugün geldiğimiz süreci aşama aşama bizlere anlatırken bu bilgilere bir iki saat içinde ulaşmış olduklarına inanmamız çok kolay değil.

Artık bu kişilerin neden bizden daha fazla bilgiye sahip olduğunu da sorgulamamamız gerekiyor. Hatta onların verdiği bilgilerden yararlanmak da söz konusudur.

Neyse…

Mehmet Ali Aydınlar ateşten bir gömleği sırtına geçirdi ve tamamen tecrübesiz olduğu bir süreci yönetmeye çalışıyor.

Bir tarafta içinden geldiği ve daha birkaç ay öncesine kadar başarılarıyla gurur duyup sevindiği Fenerbahçe diğer tarafta da o Fenerbahçe’nin fiili bir şike, çete davasının içindeki durumu hakkında vermesi gereken zor kararı.

Fenerbahçe çok zor durumdadır.

Aziz Yıldırım 13 yılda sadece kendisinin yönetebileceği öylesine büyük bir eser yaratmıştır ki bugün onun yokluğunda diğerleri Fenerbahçe’yi nasıl yönetecekleri konusunda acemilikler yaşamaktadır. Hafta sonu yapılan Divan Kurulu toplantısında açıklama yapan başkan vekili Sn. Özdemir süreci hassasiyetle takip ettiklerinden söz etmiştir.

Bu cümlenin meali; ne yapacağımızı bilmediğimizden adımlarımızı atarken özen gösteriyoruz.

Eleştirmek için yazmıyorum. Türkiye daha önce benzer bir durumla hiç karşılaşmadı. Kimsenin böylesi bir tecrübesi olmadığı gibi anlamakta zorlandığı, ne olacağı konusunda net bir fikir üretemediği için eylem planı yapmada elbette acemilikler yaşanması çok normaldir.

Dün Mehmet Ali Aydınlar kamuoyu önüne çıkarak liglerin erteleme kararını açıkladı. Beklenen, normal bir sondu bu.

Ayrıca aşama aşama belli bir noktaya doğru ilerleyişin hamlelerinden yeni bir tanesiydi.

Açıkçası kendisine teslim edilen 26 klasör evrakın içinde Fenerbahçe’nin geleceği ile ilgili genel perspektifi görebildiğini düşünüyorum.

Mehmet Ali Aydınlar önümüzdeki sürecin kendisini nereye götüreceğini net olarak biliyor, farkında olmalıdır.

Ayrıca Fenerbahçe’yi bugün yönetmeye değil de bir arada tutmaya çalışan kişilerin de gelecekle ilgili bir fikre sahip olmaları muhtemeldir. Geçen hafta sonu, yarın kalan maç sonrasında Fenerbahçe’nin dağılıyor olduğu ile ilgili başlığı özellikle seçmiştim; çünkü kulübü bekleyen muhtemel sonlardan birinde böylesi bir kriz vardır.

Fenerbahçe’nin bir alt lige düşürülmesi ile başlayacak sürecin, Fenerbahçe gibi dev bir ekonomiye neler yapacağını şimdiden net olarak kestirmek kolay değil. Ancak hiçbir şeyin bugünkü kadar kolay olmayacağına da hazırlıklı olmak gerekiyor; bu ihtimale kamuoyu yavaş yavaş ısındırılıyor.

Fenerbahçe’nin bu zor günlerinde elbette Fenerbahçelilere düşen çok önemli görevler vardır.

Mehmet Ali Aydınlar bu vitrinin en önünde duran bir şahsiyettir.

Kendisini federasyon başkanlığına götüren süreç Fenerbahçe’den geçmiştir. Fenerbahçe ismi ve markası ile başarısını parlatmıştır. Fenerbahçe, yandaşı olsun karşıtı olsun bugün bir çok kişiye meşhur olma imkânı vermiştir. Mevki, para sağlamıştır.

Hiç kuşkumuz yoktur ki Sn. Aydınlar’ın maddi zenginliği Fenerbahçe’den kaynaklanmamaktadır. Ancak Fenerbahçe ismi olmasaydı Aydınlar da bugün o koltukta oturamazdı.

Bugün geldiği yer itibarıyla Fenerbahçe’ye bir şeyler borçlu olanların da bu benzer görevi üstlenmeleri de önemlidir, beklenmelidir.

Sn. Aydınlar’a ne görev verilmiştir?

26 klasörün içinde Fenerbahçe’nin Bank Asya’ya düşürülmesiyle ilgili deliller sunulmuştur. Muhtemelen yeteri kadar delil dosyaların içine yerleştirilmiştir de.

Fenerbahçe Bank Asya’da da oynar. Mesele düşmek değil, o durumdan nasıl çıkılacağı ve toparlanılacağı ile ilgilidir.

Fenerbahçe’nin bir alt lige düşürülme kararını Sn. Aydınlar vermemelidir, bugün yaptığı gibi kameraların önüne geçip tarihe bu şekilde not düşülecek açıklamayı yapan kişi o olmamalıdır.

Fenerbahçe’nin olmadığı bir Süper Ligin federasyonunun başında Mehmet Ali Aydınlar’ın olmasının hiçbir anlamı ve önemi yoktur.

O kaotik ve katastrofik sürecin hemen arifesinde, Fenerbahçe’nin olası düşürülme kararının öncesinde hiç zaman geçirmeden istifasını verip, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bu zor günlerinde toparlayıcı bir kişi olarak artık kongre neye karar veriyorsa görev almalıdır.

Çünkü yeni durum ister istemez yönetim mekanizmasını ve organlarını da etkileyecektir.

İyi bir Fenerbahçeli olarak Sn. Aydınlar’a yakışan bu olur.

Sn. Mehmet Ali Aydınlar bundan on sene sonra her şey değiştiğinde Fenerbahçe’yi dipten çıkaran mı yoksa dibe yuvarlayan adam olarak anılmasını ister, buna şu günlerde karar verecektir.

Bütün bu yazdıklarım olası bir afet durumu için eylem planlarından sadece bir tanesidir. Elbette hepimizin beklentisi futbolumuza büyük darbe vuracak böylesi bir sürecin yaşanmaması üzerinedir.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

Bu yazı 25 Temmuz 2011 tarihinde Milliyet.com.tr‘de yayınlanmıştır.

Yorum bırakın