Fenerbahçe'yi, tarihi, mazisi, forması ayakta tutuyor; yoksa bu oyunun, futbolun karşılığı çok daha beter yerlerdi; bunu yazarken daha beter neresi var diye de sormadan edemiyor insan. Yazık! Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor maçlarında hep aynı senaryo tekrar etti. Rakipleri Fenerbahçe'nin adının büyüklüğünden ürktüler, hatta korktular. On kişi kalan rakiplerinin üzerine gitmeye bile cesaret edemediler. Evet; bu …
İlk 45 sezona yetmez, ikinci 45 felaket olur!
“İlk yarılarda fazlasıyla oyununu rakibine kabul ettirip, gol bulan ancak ikinci yarılarda neden durup top oynayamayan bir takıma dönüşür” sorusunun cevabını kim bulur ve buna çare üretirse sorunu da çözmüş olacaktır. Fenerbahçe neden bu durumda? Niçin kendisini toparlayamıyor? Sezon boyu birçok çalışma ve antrenman yapan bir takım nasıl45 dakikadan fazlasını çıkaramaz? Sorunu ne şekilde açıklamak …
"İlk 45 sezona yetmez, ikinci 45 felaket olur!" okumaya devam et
Skrtel’in kafasından akan kan sahada dökülen terin karşılığıdır.
Çok büyük anlamlar içeren; manevi ve ilahi adaletin tecellisi bakımından belki de sezonun en değerli maçlarından biriydi Kasımpaşa-Fenerbahçe karşılaşması. Bir hava topu mücadelesi sırasında rakibi ile kafa kafaya çarpışan Martin Skrtel'in kafası yarıldı ve ilk yarı sonuçlanana kadar iki defa formasını değiştirmek zorunda kaldı. Martin Skrtel'e beş adet dikiş atıldı. Dikişlerin atılma anı ve görüntüsünü …
"Skrtel’in kafasından akan kan sahada dökülen terin karşılığıdır." okumaya devam et
Quaresma Fenerbahçe’nin iradesini teslim aldı!
Derbilerin havası böyledir. Rüzgârı çevirdiğin ve yelkenlerini doldurduğun anda uçar gidersin. Bu maçı klasik bir derbi karşılaşması olarak görmek gerekiyor; iki takım arasındaki fark ortaya çıkan sonuç kadar değil. Kuşkusuz planlanan ile gerçekleşen arasındaki sürecin doğru yönetilmemesinin de Fenerbahçe adına işleri bozduğunu söylemeliyiz. dakikaya kadar İsmail Köybaşı hem çok iyi bir oyun çıkarıyor hem de …
"Quaresma Fenerbahçe’nin iradesini teslim aldı!" okumaya devam et
Fenerbahçe Galatasaray’ın “ayağa kalkmasına” yine izin vermedi!
Öncelikle şu sorunun cevabını arayalım? Ligin ikinci haftasında Trabzonspor Fenerbahçe’ye karşı 28 faul (lig ortalaması 18) yaptı. Altıncı hafta Beşiktaş 17 faul (lig ortalaması 14) ile oynadı. Ve son olarak dokuzuncu hafta Galatasaray 21 faul (lig ortalaması 14) yaptı. Fenerbahçe’nin ligdeki faul ortalaması 15’ti ve dün maçı 15 faulle tamamladı. Soru geliyor; faul futbol oynayan …
"Fenerbahçe Galatasaray’ın “ayağa kalkmasına” yine izin vermedi!" okumaya devam et
Galatasaray mı Fenerbahçe mi?
Önceki gün iki takımın genel durumu hakkında fikir sahibi olmuş; ligdeki ortalamalarını konuşmuştuk. Bugün biraz daha taktik, oyun düzeni ve planı üzerine düşünelim. Galatasaray’ın Fenerbahçe’ye oranla çok daha zayıf ve yumuşak takımlarla mücadele ettiğini görmüştük. 6. Hafta karşılaştığı Bursaspor ve geçen hafta oynadığı Konyaspor maçları bu anlamda bize önemli fikirler veriyor. Özellikle Bursaspor maçında Tudor’un …
Cüneyt Çakır’ı yenemiyorsunuz!
Evet, Advocaat’ın dediği gibi Fenerbahçe kötüydü, daha ilk yarı oynadığı futbolla maçı kazanma hakkını Antalyaspor’a bırakmıştı. Eğer futbol dediğimiz şey adil oyun olacaksa bu maçın Antalyaspor kazanmalıydı! Ancak! Türkiye’de işler böyle gitmiyor. Fenerbahçe rakipleriyle eşit rekabet içerisinde mücadele edemiyor. Her seferinde önüne hakemi de yeneceksin denen tuhaf bir garabet ile mücadele etmek zorunda kalıyor. Fenerbahçe’nin …
Fenerbahçe; “yenilirsem yine yıkarım o Stadyumu!”
Fenerbahçe, 1999 yılında Galatasaray’a kaybedince Stadyumunu yıkıp kendisine içinde bir daha yenilgi görmeyeceği yenisini yaptı ve sonra bir daha orada bileği bükülmedi. Yani Fenerbahçe için Galatasaray derbisi, Kadıköy’de kazanmak o kadar önemlidir ve değerlidir. Diyor ki; “yenilirsem yıkarım o Stadyumu!” 17 sene boyunca kaybetmiyor olmanın ve bunu 18 yıla taşımanın bir diğer açıklaması da budur. …
"Fenerbahçe; “yenilirsem yine yıkarım o Stadyumu!”" okumaya devam et
Zafere kaçışın hakemi: Cüneyt Çakır!
Bu yazı 28 Şubat 2008 tarihinde yazılmıştır. Meşhur bir söz vardır; "En iyi hakem, sahada kendisini hiç göstermeyen hakemdir " denir. Eğer bu önermemizi doğru kabul edersek, şöyle bağlamamız anlamlı olur: "En kötü hakem, maçta kendisini en çok gösteren hakemdir!" Bir hakem düşünün ki bir takımın bütün oyuncularına neredeyse kart göstermiş. Maçı hiç izlememiş biri …
