Fikret Kızılok’un bir şarkısında söylediği gibi; İnişlerim çıkışlarımO kendimden kaçışlarımGidişlerim dönüşlerimİçimdeki sırO kısır döngülerim Herhalde Fenerbahçe’nin bu sezon yaşadığı süreçleri açıklayan dizelerden en anlamlılarından biri de bu olurdu. Bir fırsat daha kaçtı. Kuşkusuz ilginç bir VAR-hakem kararı süreci de var ortada. Konuya buradan girmeyi çok tercih etmesem de maçın genelini ilgilendirdiği için kronolojik olarak bahsetmeden …
Fenerbahçe’nin yıllardır aşamadığı Şubat Sendromu
Fenerbahçe çok kıymetli 3 puanı bu sezon 3. defa sahasında rakibe teslim etti ve her şeye baştan başlayacağı bir noktaya kadar getirdi olayı. Evet, Fenerbahçe İstanbul’da 5 defa kaybetti ancak Beşiktaş ve Galatasaray yenilgilerini bu sınıflandırmanın dışında tutabiliriz diye düşünüyorum. Mesele Konyaspor, Yeni Malatya ve Göztepe maçlarını kazanamamış olmaktır. Bir kere daha Şubat Fenerbahçe için …
"Fenerbahçe’nin yıllardır aşamadığı Şubat Sendromu" okumaya devam et
Fenerbahçe’nin tüm hataları ortaya çıktı
Beşiktaş, bütün defolarını, açıklarını, hatalarını gösterdiği bir rakip oldu Fenerbahçe’ye. Sezon başından itibaren öncelikli olarak Fenerbahçe’nin bir oyun planına bağlı oyun oynaması, oyuncu çeşitliliğinin kolaycılığına kapılmaması, maçı oyuncu değişiklikleri üzerinden kurgulamaması üzerine cümleyi hep farklı şekillerde kurarak anlatmaya çalışıyorum. Hatta 5 oyuncu değişikliğinin teknik direktörleri kolaycılığa alıştırdığını da ekliyorum. Erol Bulut geride kalan 9 haftayı …
İlk elin günahı olmaz
Eskiden mahallede oyun oynarken “ilk elin günahı olmaz” derdik. Yanlış anlaşılmasın buradaki eller Rizespor’un penaltılara sebebiyet veren oyuncuları Selim Ay ve Moroziuk ait olanlar değil. Fenerbahçe’nin kazanmasına rağmen iyi görünmemesi, dağınıklığına dairdir. Daha en başından “şöyle olmaz, bu doğru değil” formatında yorum yazmak gerçekçi değil; ancak sahada göze çarpan birkaç sorunu da not etmek gerekiyor. …
