Yeni kitap öncesinde, Türkiye’de yayınevi gerçekleri…

Ben çalışırken, Susan dışarıyı izliyor...

Bir yazar için en zor sınavlardan biri yayınevi ile kitabının basımı ile ilgili yaptığı görüşmedir ve ben bunu yaklaşık 10 yıldan beri her kitap öncesinde yaşıyorum. Her yazar bilir ki mesele bir kitap yazmak değil, onu okuyucuya ulaştırmaktır. Tarih boyunca da bu sorun yazarların peşini hiç bırakmamıştır. Bildiğimiz, tanıdığımız bütün yazarlar kitap yazma serüvenin en …

Oğuz Atay: “…oysa düşündükçe yok oluyorum.”


“Geçer elbet efendim. Bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer; ama mutlaka geçer.” Kaç Oğuz Atay yazısı yazdığımı hatırlamıyorum. Bir gün bütün bunları bir araya getirmeliyim belki de... Bugün 13 Aralık 2013, Oğuz Atay 36 yıl önce belki de böylesine soğuk bir İstanbul kışında 43 yaşında gözlerini hayata kapamıştı. O …

Sn. Altınel, Oğuz Atay’ı sevmeyi değil Tutunamayanlar’ı okumayı başaramamış bir kişidir.


NOTOS Dergisi’nin Haziran-Temmuz sayısı Oğuz Atay üzerineydi. Yazarların genel şanssızlığı öldükten sonra konuşulur olmalarıdır. Bu anlamda Oğuz Atay da payına düşeni fazlasıyla almıştır. Özellikle 1980’den sonra Oğuz Atay’ı keşfeden dönemin gençliği eserlerini elinden düşürmezken fazlasıyla da düşünmüştür. Oğuz Atay üzerine bir şeyler yazmak, düşünmek, araştırmak ya da bir derginin sayısını ona ayırmak neredeyse edebiyat dünyamızın …