Büyük Yıl yapıyorum!


20140415-082044.jpg

Herşey bir yurtdışı gezisi sırasında uçakta izlediğim bir filmle başladı.

Büyük Yarış şeklinde dilimize çevrilmiş, orjinal adı The Big Year olan bu filmin merkezinde kuş gözlemciliği var. Bir yıl içinde en fazla kuş gözlemlemi yapan kişi yarışı da kazanmış oluyor. Yarışın sonunda bir ödül yok, manevi bir kazanım söz konudur. Gözlemi kayıt altına almak, yerini, zamanını tespit etmek yeterli, ekstra bir fotoğrafla ispat etmek gerekmiyor, tamamen güven esasına dayanıyor.

Kendimi bildim bileli çok yoğun bir şekilde çalışıyorum. Herkes için geçerli olan denkliğe bende bağlıyım; param olduğunda zamanım, zamanım olduğunda da param hiç olmadı. Bu nedenle filme konu olan bir yıl boyunca yapılan kuş gözlemciliğinin gereği olan sürekli gezmek ve dolaşmak için yıllardır ihtiyaç duyulan donanım olan para ve zaman meselesi sanırım izlerken en çok etkilendiğim detaydı.

Filmde yarışı bu işe en fazla zaman, para harcayan ve onu en çok istediği için herşeyinden vazgeçen kişinin kazandığını söylemem gerekiyor. Çünkü hayatın adı konulmamış, tanımlanmamış yasalarındandır istemek ve o uğurda elinden gelen herşeyi yapmak ve feda etmek.

Nasıl bir tutku ve bağımlılık olduğunu ancak içine girdiğinde hissediyorsunuz.

Filmi izledikten neden iki sene sonra bu işe bütün konsantrasyonumla sarıldığım sorusunun cevabını vermem kolay değil.

Belki de bilince çıkarmadığım bir tutkuyla bir süredir farklı türlere ait kuşların fotoğrafını çekmeye başladığımı söyleyebilirim.

Kuş Gözlemciliği ve Fotoğrafçılığı’na dair miladı Belgrad Ormanı’nda karşıma çıkan Kızılgerdan’ı gördüğüm ve fotoğrafladığım 9 Aralık 2008 olarak tespit etmek istiyorum. Bu tarihi başlangıç olarak koyduğumda ileriye doğru saydığımda 6 yıl geçmiş oluyor. İyi bir eğitime adım atmak için 6 yaş güzel değil mi?

20140415-082159.jpg

Kızılgerdan’ın fotoğrafını çekerken aramızdaki mesafe yaklaşık 4-5 metre mesafeydi ve Sony’nin 12X zooma sahip DSC-H2 model kompakt makinası vardı. O tarihlerde bu makina işimi fazlasıyla görüyordu ve bu nedenle bir sonraki makina tercihimde de kompakt bir model tercih ettim.

Haziran 2013’te İstanbul’da gelişen Gezi Olaylarını fotoğraflamak için satın aldığım 50X zooma sahip SONY DSC HX300 ile çektiğim Ay fotoğrafları paylaştığım instagram ve facebook sayfalarında fazlasıyla ilgi çekti. Bu nedenle makinanın performansından oldukça memnundum.

2013 Ramazan Bayramı’nı bir arkadaşımla birlikte Akçakoca’da geçirdik. 10 Ağustos 2013 günü karşıma çıkan yeni tür Kara Kızılkuyruk’tu. Otel giriş kapısının hemen üzerindeydi ve aramızda yaklaşık 10 metre vardı ancak 50X zoom bu mesafe için yeterliydi.

Ancak artık bu şekilde düşünmüyorum; çünkü bir çok yeteneği içinde barındıran bu makinam ile kuşların istediğim fotoğraflarını çekmem mümkün olmuyor.

Adı henüz koyulmamış kuş gözlemciliğimin üçüncü durağı Sakız Adası’ydı. Kumsalda çok yakınlarımıza kadar gelen ve bana fotoğraflayacak kadar zaman tanıyan yeni tür Ak Kuyruksallayan oldu. 14 Ekim 2013 tarihinden 2 gün sonra 16 Ekim 2013 günü fazlasıyla uzak bir noktadan gözlemlediğim dördüncü tür Söğütbülbülü oldu.

20140415-082427.jpg

Artık içim kıpırdıyor ve başka şeyler düşünüyor, planlıyordum.

Yeni yılın ilk ayının 19. günü Pazar’dı ve ilk defa bir kuş gözlemciliği yapmak üzere hareket edecektim. Bunun için merkez Harem’di. Şansıma güneşli ve pırıl pırıl bir hava vardı. Harem’de 8-10 adet üyesi olan bir Karabatak Ailesi olduğunu biliyordum. Fotoğraflarını çekmem için şekilden şekile girdiler. Çok güzel tür fotoğrafları çıktı ortaya ve bu sonuç beni daha da motive etti.

20140415-131007.jpg

Aynı gün deniz üzerinde sessizce dolanan Sakarmeke’lere ait çektiğim fotoğraflar da bonus olarak kaydettiğim türlerin arasına yazıldı.

Karar vermiştim; 2014 yılını başlangıç seviyesinde büyük yıl olarak değerlendirecektim.

Bunun için hiçbir donanım, param ve zamanımın olmadığı ortadaydı; ancak İstanbul’da yaşıyordum.

20140415-083914.jpg

Trakuş’la tanışmamı sağlayan kişi bir önceki Proje’de bir süre birlikte çalıştığım meslektaşım Fikri Kocaeli oldu. O çok uzun zamandan beri kuş fotoğrafçılığı yapıyordu. O tarihte çok da konsantre olmadan dinlediğim açıklamaları arasında bu işin ne kadar pahalı bir uğraş olduğunu hafızama not etmiştim. Ancek gerçeklerle yeni tanışıyorum.

Ortalama bir kuş fotoğrafı çekmek için en az 3.000 TL’lık bir gövde ve 3.500-4.000 TL’lık lense ihtiyacınız var.

Elbette bu tek başına yeterli olmuyor, bu parayı buldunuz diyelim çok daha önemli bir sorunu da aşmak gerekiyor o da zaman!

Trakuş, internet üzerindeki kuş fotoğrafçılarının buluşma yeri; eğer bu işle uğraşıyorsanız elbette oraya üye olmanız şart.

Trakuş kuşları tanımanızı, bilmediğiniz türler konusunda yardım almanızı sağlayan çok önemli bir platform ve türkiye’nin en önemli sivil toplum oluşumlarından bir tanesidir.

24 Şubat 2014 günü siteye üye oldum ve Büyük Yıl da resmen başlamış oldu.

Seyrantepe’de çalışıyorum; 6 yıl önce şehir içinde gördüklerimden farklı olarak karşıma çıkan ve fotoğrafladığım ilk tür olan Kızılgerdan’a rastladığım Belgrad Ormanı yaklaşık 15 km uzakta.

Belgrad Ormanı bu işe gönül verenler için oldukça fazla türü içinde barındırıyor.

27 Şubat günü öğle arasında aracıma atlayarak Belgrad Ormanı’nın yolunu tuttum. Gerçekten ne ile karşılaşacağımı hiç bilmiyordum.

Ancak ilk gün yaklaşık 20 dakikalık bir gözlem sırasında karşıma çıkan İspinoz ve beni hayretler içinde bırakan Ala Karga üyeleri hevesimin içimde tutkuya dönüşmesine de vesile oldular.

20140415-082813.jpg

Ala Karga’ya bugüne kadar nasıl oldu da hiç rastlamadığımı kendime sorarken ilerleyen günlerde başka bir şeyi fark ettim.

Aslında kuşlar hep etrafımızdaydı, orada oraya uçup, ötüyor ancak kendi sesimize o kadar çok odaklandığımızdan onları fark edemiyorduk.

2 Mart 2014 Pazar sabahı Belgrad Ormanı’nda bu durumu net bir şekilde deneyimledim ve insan sesinden ilk defa bu kadar rahatsız oldum.

Orman’a ilk defa hafta içi gelmiş ve sessizliğin içinde kuşların cıvıltılarının zenginliğini hemen ayırt etmiştim. Pazar günü her tarafta insanlar vardı ve o kadar yüksek sesle hareket ediyorlardı ki değil kuşları görmek, duymak bile mümkün olamıyordu.

20140415-083119.jpg

O gün yine de tesadüfler yardım etti ve beni çok keyiflendiren bir tür olan Gri Balıkçıl ile karşılaştım. Bu karşılaşma günün ilerleyen saatlerinde Riva’da yılın ilk Leylekleri ve Büyük Ak Balıkçıllarıyla zenginleşecek, ilk defa da sahip olduğum fotoğraf makinamın yetersizliğini derinden hissedecektim.

Gri Balıkçıl, Orman’daki göletin içinde benim bulunduğum yerin karşı yakasındaydı ve 50X zoom onu daha iyi fotoğraflamama yetmiyordu.

20140415-083322.jpg

Hele Riva’daki türler öylesine uzaktı ki sadece görüntü kaydı yapmış oluyordum; Büyük Yıl’a tür kaydı oluşturuyordum.

Peki, bu süre boyunca kaç tür kaydettim?

01. Kızılgerdan (*)
02. Kara Kızılkuyruk
03. Karabatak
04. Ak Kuyruksallayan (*)
05. Söğütbülbülü (*)
06. Sakarmeke
07. Gümüş Martı
08. Serçe
09. İspinoz
10. Büyük Baştankara
11. Ala Karga
12. Kara Tavuk
13. Gri Balıkçıl
14. Büyük Akbalıkçıl
15. Leylek
16. Karaboyunlu Batağan
17. Kumru
18. Sığırcık
19. Sıvacı
20. Öter Ardıç
21. Küçük Karga
22. Gri Leş Kargası
23. Kocabaş
24. Saksağan
25. Ortanca Ağaçkakan
26. Kara Leylek
27. Çıt Kuşu
28. Karabaş İskete
29. Yeşilbaş Ördek

2013 yılında kayıtlarıma aldığım 3 türle birlikte çoğunluğu yarım saatlik öğle arası Belgrad Ormanı kaçamaklarına dayanan ve resmi olarak 40 gün içinde yapılmış 29 adet kuş gözleminin fazlasıyla ilham verici olduğu sanırım ortadadır.

Peki, İstanbul’da gözlemi yapılabilecek kaç tür var?

Bu soruyu sormak gerekiyor, çünkü neyin peşinde olduğumuzu ve nerede durduğumuzu bilmemiz önemlidir.

Mart ayı içinde İKGT-İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu’na üye oldum. Bu topluluk da çok önemli işler yapıyor. Sürekli taze bilgiler geliyor ve kayıt altına alınıyor.

Toplantılarına katılamamış olsam da çalışmalarını uzaktan ilgiyle takip ediyorum.

Geçenlerde bir kaç sene önce çıkardıkları güzel bir yayınla ilgili duyuru yaptılar. Hemen talep ettim elbette.

20140415-083553.jpg

İstanbul’un Kuşları:2008.

Trakuş ile ortak çalışmanın ürünü olan bu kitapta İstanbul’da kayedilmiş kuş türleri var ve gerçekten bu da heyecan verici, bir o kadar da motivasyon sağlıyor.

2008 gözlem raporları ve kitaba (belki bu revize de edilmiştir) göre İstanbul’da 313 tür görmek mümkünmüş. Yani 29 tür kaydım olduğuna göre henüz %10’una bile ulaşmış değilim.

Büyük Yıl yapıyorum desem de bu tamamen kuş gözlemciliği anlamında bir başlangıç oluyor. 313 türü görmek için bir motivasyon aracı…


Uzay Gökerman
http://www.spor.milliyet.com.tr

2 Replies to “Büyük Yıl yapıyorum!”

  1. Bir dostumun da benimle aynı heyecanı paylaşması doğrusu mutluluk verici.Umarım ilerleyen zamanlarda beraber yapacağımız güzel arazilerde hem muhabbete hem doğada olmanın keyfine ve daha da önemlisi kuşların eşsiz güzelliklerine doyarız.Çok selamlar Abi.Sadık Arslan

sadık için bir cevap yazın Cevabı iptal et