Liderliğini Merkel’in üstlendiği AB, IMF ve AB Merkez Bankası’nın oluşturduğu Troyka denen oligarşik yapı geçtiğimiz Haziran ayında Yunanistan’da bu yılbaşı iktidara gelen sosyalist iktidar Syriza’ya bir ders vermek için her türlü uzlaşma girişimlerinin önünü tıkadı ve kendi ideolojisinden kaynaklanan bir programı olmaz olmaz olarak müzakerelerin şartı koydu.
Troyka’nın şöyle bir düşüncesi veya inancı vardı;
Syriza kriz ortamının yarattığı bir geçici dönem oluşumuydu, tesadüfen ve bir iktidar boşluğu nedeniyle bu erki elinde bulmuştu.
Lideri Tsipras ve Maliye Bakanı Varoufakis her zaman görmeye alışılmış birer devlet adamı değil de günübirlik yaşayan sorumsuz iki genç olarak ortada dolaşıyor, aslında neyi istediklerinin ve savunduklarının kendileri bile farkında değildiler.
Tecrübesiz ve devlet adam olgunluğundan uzak, her şeye karşı çıkan iki sorumsuz solcu!
Zaten Yunanlılar da bu beceriksiz solcuların işleri ellerine yüzlerine bulaştırdıklarının farkına varacaklar ve kısa sürede de görevi hak edene teslim edeceklerdi. (*)
Tsipras da Varoufakis de Troyka’nın bu düşüncesinin net bir şekilde farkındaydı. Muhtemelen oligarşik Troyka heyeti her görüşmelerinde bunu ifade edecek imalarda bulunuyorlardı.
Zaten Troyka’nın anlaşma yerine programı bir dayatma şeklinde Yunanistan’ın önüne sürmeleri ve geri adım atmamalarının nedeni de buydu.
Aslında Troyka Tsipras’ı kendisine muhatap bile görmüyordu; belli ki bir merhamet duyguları da vardı, bunu da genç sosyalist başbakanın yüzün okşayarak göstermişlerdi. (**)
Tsipras’ın önünde tek bir seçenek vardı; o da oligarşik Troyka yapısına Yunanistan halkını temsil ettiğini göstermek.
Oyunun tek bir kuralı vardır, oligarşiye onun dayandığı güçle, demokrasiyle cevap vermek.
Nedir bu; referandum!
Halka bu hükümeti destekleyip desteklemediğini sormak, Troyka’ya da haddini bildirmek!
Açıkçası %50.5-49.5’luk bir hayır oranı bile Troyka için zafer sayılacaktı. Çünkü kıl payı bir sonuç alınmış olacaktı.
Ancak işler umulduğu gibi gitmedi.
%61.5 gibi normal demokrasilerde ulaşılacak en yüksek oy oranıyla Yunanistan Troyka’ya şu cevabı verdi; bizim temsilcimiz Tsipras’tır ve sonuna kadar arkasındayız, ayağınızı denk alın, elinize kolunuza sahip çıkın!
Bugün ne Fransa’da Hollande’ın ne Almanya’da Merkel’in uyguladığı politikalarına halklarından bu denli destek yoktur.
Eğer güçleri yetiyorsa Yunanistan’ın önüne sürdükleri bu programı bir de kendi halklarına sorsunlar bakalım, ne cevap alacaklar.
Almanya ve Fransa, “biz çalışıyoruz, Yunanlılar yatıp siesta yapıyorlar, çalışmadan para kazanmanın yolunu arıyorlar”şeklinde bir propaganda yapıyorlar.
Ortada kocaman bir yalan ve dayatma söz konusudur.
“Daha fazla çalışmalı, kemer sıkmalısınız!” boş bir kandırmacadır, kitleleri baskı altında tutmanın, üç kuruşa mecbur kılmanın biricik yoludur.
Düzenli aralıklarla çıkan ekonomik krizler sonucu işsiz bırakılan, çeşitli yollarla borçlandırılarak her türlü dayatmaya zorlanan çalışanların önüne sürülen bir baskı aracıdır.
Bugün modern dünyada çok para kazananlar daha çok çalışanlar arasından çıkmıyor; aksine, daha az çalışıp, diğerlerini çalıştıranlar kazanıyor.
Bu kural binlerce yıldır hiç değişmedi.
2008’te ABD’de patlayan ve ucu Avrupa’ya uzanan ekonomik kriz bize paranın nasıl sabun köpüğü gibi kazanıldığını gösterdi.
Yunanistan’da geçtiğimiz hafta bankaları kapatan şey de bu değil mi?
Ne komik düşünebiliyor musunuz?
Bankaya paranızı yatırıyorsunuz, gün geliyor çekmek istiyorsunuz ancak sistem size para veremiyor. Çünkü aslında böyle bir para ortada de yok!
Troyka hiç hesapta olmayan bir cevap aldı. Bugün masadaki kartlar toplanıp, karılıp yeniden dağıtılacak.
Üstelik Yunanlıların bu dirençli ve kararlı tutumunun Avrupa’nın diğer ülkelerine de yayılma tehlikesi ve tehdidi var; Portekiz ve İspanya hatta İtalya, neden olmasın?
Son 25 yıldır alternatifsizliğin yarattığı şımarıklıkla her istediğini yapmaya ve yaptırmaya alışmış liberal politikalar sonucu Avrupa yeni bir 68 hareketinin arifesine gelmiş görünüyor.
Troyka bunu ancak şimdi görecek ve anlayabilecektir.
Türkiye’deki Gezi Hareketi zaten 2013’te bu mesajı vermişti!
(*) http://blog.radikal.com.tr/dunya/beceriksiz-solcular-ulkeyi-yine-krize-soktu-105289
(**) http://blog.radikal.com.tr/dunya/direntsipras-sorun-yunanistan-degil-abnin-gelecegidir-104527
Uzay Gökerman 