Bir yılı daha geride bırakıyoruz.
2018 zor sene oldu benim için; neredeyse her gününü tek tek öğrenilmiş derslere dönüşecek sıkıntılar, sorunlar, zorluklarla yaşadım.
2017’yi tamamlarken yeni romanım Gamzeda’nın heyecanını duyuyordum. Ancak geri dönüşü fazlasıyla hayal kırıklığı bir eser oldu. Bu ülkenin şartları ve gerçeği ile bir kere da yüzleşmiş oldum.
Ama yılmadım, geride bırakmaya hazırladığımız 2018’de bir kitap yazmayı daha başardım, diyebiliyorum. 2019’daki en önemli hedeflerden biri kuşkusuz onu bastırabilmek olacak. Türkiye’nin bir başka tuhaf gerçekliği de bu işte; bir yazar olarak kitap yazdığınızda onun basımı, dağıtımını düşünmek zorunda kalıyorsunuz. Bir yolunu elbette bulacağım. 😊
2018’de 12 kitap okudum.
Bu sayının çok az olduğunu biliyorum. Ancak her gün kitap okumaya o kadar az zaman kalıyor ki geçen sene kendime hedef koyduğum sayının içinde kalmış olmayı gerçekten başarı saymak durumundayım.
Okul arkadaşım sevgili İlknur Akpınar Yücedağ ilk romanına arka kapak yazısı yazmamı uygun gördü. Bu önemli görevi yerine getirmenin gururunu yaşıyorum.
Yeni yılda bu romanla ilgili daha detaylı yazacağım.
Biliyorsunuz her sene sonunda bir anket yapıyorum. Sonuçlarını merak edenler için buradan paylaşıyorum.
Oy verenlere çok teşekkür ederim.
Zor geçeceği söylenen bir yıla giriyoruz. Umarım herkesin gönlünden geçenin olacağı günler yaşarız. Yaşadığımız günün farkına varmak, onu değerli hale getirmek gerçekten çok önemlidir. Mesele zorluğu değil, onu nasıl karşıladığımızdır.
Hepinize iyi seneler dilerim.
Sevgiler…
Uzay Gökerman