Bu sorunun cevabı var mı?
Neden ölüyoruz biz?
Ve neden hep biz ölüyoruz?
Hayat bu kadar basit ve hayatımız bu kadar kolay vazgeçebileceğimiz bir değer mi?
Evet, hep biz ölmeye devam edeceğiz, hayatımız birilerinin inisiyatifinde sürekli harcanacak bir meta olmayı sürdürecek.
Çünkü para kazanma, daha fazla kazanma ve bunu paylaşmama hırsının en güçlü karşılığının görüldüğü bir düzenin içinde yaşıyoruz.
En kısa sürede çirkin, anlamsız, değersiz yollar, barajlar, köprüler, binalar, inşaatlar yapıyoruz, bunlardan büyük paralar kazanıyoruz, kazandıkça daha büyük fazlası motive oluyoruz.
Bunun için ormanlarımızdan vazgeçiyoruz…
Bunun için kuşların göç yollarını tıkıyoruz, yollarını şaşırtıyoruz.
Bunun için yeryüzü şekillerini bile değiştirmekten kendimizi alamıyoruz.
Bunun için önümüze çıkacak engelleri en sert şekilde aşacak tedbirleri alıyoruz.
Masaya yumruğumuzu vuruyoruz; gücümüzü gösteriyoruz!
Ölüm bu işin fıtratında var olduğunu ilan ederek içimizi rahatlatıyoruz.
Hiç durmaksızın, dinlenmeksizin çalışıyoruz, çalıştırıyoruz.
İşlerini kaybetmekten korksunlar ki daha fazla çalışsınlar!
İş güvencesi olmadığını, yarın işsiz kaldıklarında sürüneceklerini bilsinler ki çalışırken soru sormasınlar, talepte bulunmasınlar!
Haftada 60, 70, 80 saat çalışsınlar…
Gece, gündüz, tatil demeden çalışsınlar…
1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda kutlama yapacaklarına insinler maden ocaklarına işlerini baksınlar; kutlama yapmak, isyancıların, bozguncuların, darbecilerin işidir.
Sendikalardan uzak dursunlar; sendikalar anarşistlerin yuvasıdır.
Mesai yapsınlar ancak karşılığını istemesinler.
Karşılığının fazlasıyla ödendiğini bilsinler, dahasını istemesinler, yok!
Her ay para beklemesinler; kıdem, ihbar tazminatlarının peşine düşmesinler!
Ama vergilerini ödesinler!
Herşeyi peşin olarak ödeyerek sahip olsunlar.
Yattıkları yeri, yedikleri yemekleri, çalışma şartlarını, dinlenme sürelerini, temel ihtiyaçlarını…
Sorgulamasınlar!
Düşünmesinler ve sadece çalışsınlar!
Yeri geldiğinde ölsünler!
Biz neden öldüklerini de halkımıza çok iyi anlatırız.
Her ölüm aynı zamanda bir fırsat değil midir ülkemizde; krizlerden, sorunlardan kendi adımıza değer üretmesini artık çok iyi öğrenmedik mi?
Bir’i de aynı, ellisi de, yüzü de, iki yüz biri de!
İşçi sınıfı zaten hep ölür!
Bu onun kaderinde vardır.
Zordur kazanmak ekmek parası!
Mutlaka sorulur bunun bir yerde hesabı!