Operasyonların bize öğrettiği değerli “bilim”


Dün eve dönüş yolu sırasında dinlediğim radyodan Hakan Şükür’ün partisinden istifa ettiği bilgisini duyduğumda bunun sportif bir gerekçeye dayanan bir hareket olduğunu düşünmüştüm. Sonra gerekçeyi okuduğumda hem bir taraftan şaşırdım diğer taraftan Hakan Şükür’ün bu satranç oyununda ne kadar dikkat çekici bir taş olduğunu hayretle fark ettim.

Uzunca bir süreden bu yana içten içe devam eden son bir iki aydır tarafların saf tutarak katıldıkları tartışma ve zıtlaşma sürecinde yeni bir hamleydi. Üstelik Hakan Şükür’ün uzun sayılabilecek açıklamasının içinde çok önemli mesajlar vardı.

Ama her şey sabah uyandığımızda başka bir şekil almış olacaktı.

Bu sabah gündeme düşen 2007 Temmuz’undan bu yana Ergenekon, Balyoz, KCK, Devrimci Karargah, 3 Temmuz, Cübbeli Hoca operasyonlarında görmeye alıştığımız gözaltı haberleriydi.

Daha da önemlisi hükümette görev yapan üç bakanın (Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar) oğlunun bu operasyon kapsamında gözaltına alınmasıydı.

Belli bir kural, disiplin, yol, yöntem vs. ile birbirini sürekli tekrar eden nesnel gerçekliğin incelenmesine, yorumlanmasına, kayıt altına alınmasına “bilim” diyoruz. Bilim bizim hayatımızı kolaylaştıran araçların üretilmesini sağlarken çok daha önemli bir şey daha yapar doğru düşünebilme paradigmalarını emrimize verir.

Bütün hepsini felsefe çatısının altında toplayarak güçlendiririz.

Küçük bir saç teli ona ait bedenin bütün şifrelerini, kodlarını, genetiğini içinde taşır. Belki bundan üç yüz yıl önce bir cinayeti aydınlatmak için ilgililerin büyük çabalar harcaması gerekiyordu. Hatta tek seçenek zanlıya suçunu kabul ettirecek itirafı işkence yoluyla ağzından alabilmekti.

Oysa günümüzde bir kadehin ağzına bırakılmış ruj lekesinin içindeki tükürük zerresinden kimin içki içtiğine ulaşabilmek mümkün, bir çocuğun babasının kim olduğunu öğrenebilmek, çocuk oyuncağı gibi bir şey.

3 Temmuz süreci bu bakımdan hepimize güzel bir laboratuvar ortamı yaratmış oldu. Sanırım düzenleyenlerin de büyük pişmanlık duyduğu operasyonlardan biri olmalıdır Fenerbahçe’ye karşı yapılmış 3 Temmuz darbesi.

Bu hamle ile küçük bir laboratuvar ortamı neredeyse yüz binlerce kişinin zihnine yayıldı, sorgusu yapıldı.

Artık 2007’den bu yana Türkiye’deki çeşitli operasyonların genel olarak nasıl yapılıyor olduğu konusunda yerleşik bir fikir sahibiyiz.

Sıklıkla kullandığım sözü bir kere daha yeri geldiği için yineleyeceğim; görünen ile öz aynı olsaydı bilim olmazdı. Çünkü gerek duymazdık, bize gösterilenle yetinirdik.

Kuşkusuz bu sabah başlayan operasyonla ilgili de artık 2007 yılına göre çok daha donanımlıyız.

Ülkemizde bir kere daha yolsuzlukların temizlenmesi için belirli bir kesime ait veya yanındaki kişiler üzerinden bir operasyon yapılıyor.

3 Temmuz ve Fenerbahçe İdeolojisi kitabın “Operasyonel Sorular” başlıklı kısmında şunu yazmıştım.

“Süper Ligi büyük bir ağacın gövdesine benzetirsek; ağacın bir dalında 1 Aralık 2010 tarihinde Fenerbahçe yöneticileri üzerine yoğunlaşmış olan bu teknik takip “ağacın diğer dallarında neler olup bitiyor acaba” şeklinde soruyu sordurmuş ve o dallar da takibe alınmış mıdır?” (Sayfa 66-67)

Trafikte bütün kurallara uyan bir sürücüyü çok değil bir hafta teknik takibe alın mutlak surette ceza kesecek iki-üç ihlalini bulur, yakalarsınız.

Ancak bu ihlallerin büyük bölümü zaten bütün sürücüler tarafından yapılıyordur zaten. Kafaya ceza kesmeyi koymuş bir polis yaz ortasında sürücüden “aracınızda zincir var mı?” diye sorabilir.

Maalesef artık bu noktaya gelmiş durumdayız.

“Kupamızı verin” diye ortalığı ayağa kaldıran yöneticilere mahkemede “bu konuşmalar nedir?” diye sorulduğunda “şaka yaptığını” söyleyebilmektedir.

Kuşkusuz şaka da yapmıştır; ancak aynı hoş görüyü çok iyi bildiği spor ortamına dair konuşmaların olduğu tape’lerde meslektaşından esirgediğinde bambaşka bir şeyin peşine düşmüş olur, bu oyun olmaktan çıkar.

Ve gün gelir, hesap döner aynı şey benzer yöntemlerle bir bakmış kendisinin de başına gelivermiş.

Çok öğretici bir zaman diliminden geçiyoruz. Her şeyin bu kadar net bir şekilde ortaya dökülmesi daha önceki süreçlere dair de bize bir fikir veriyor.

Değil mi?

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: