“Cana can katan o nisan sabahında gökteki alevli yıldızın gönderdiği ışınlarla yanıp tutuşan uçsuz bucaksız ovanın dört bir yanından derin bir uğultu yükseliyordu. İnsan bitiyordu topraktan, gelecek yüzyılda ürün vermek üzere yavaş yavaş filizlenen, pek yakında yerküreyi sarsarak başverecek olan,… Read More ›
Oğuz Atay
Sertab-Demir ayrılığına dair; “kapanmayan gönül hesapları”
Son birkaç haftadır magazin sayfalarında Sertab Erener-Demir Demirkan ilişkisinin sonuçlanması ve Demirkan’ın lise arkadaşı Seda İnce ile başlayan ilişkisi var. Merak ettim, Demir Demirken kaç yaşında diye; 1972 doğumluymuş. Kendisiyle aynı kuşak içinden geliyor sayılırız, üç sene var aramızda. Sertab… Read More ›
Türkiye’de yazar olmayı kimler belirliyor?
Oğuz Atay, Tutunamayanlar’ı yayınevine gönderdiğinde kitabın basılması için bazı kısımlarının çıkarılması talebiyle karşılaşmıştır. Editöre göre “bu bölümler hem çok uzundur hem okuyucu için gereksizdir.” Yazar o gün kitabı için direnmiş ve bugün okumaktan çok büyük keyif aldığımız haliyle kalmasını sağlamıştır…. Read More ›
Nedir tutunamamak meselesi?
Başbakan tarihi yeniden yazmaya kararlı ya edebiyatımızın baş yapıtlarından bir tanesi Tutunamayanlar’ı yeniden yorumluyor, bütün anlamını içeriğini, kurgusunu bozuyor. Buradan çıkacak en güzel sonuç belki de toplumun Oğuz Atay okumamış geri kalan unsuralarının bu büyük yazarın adını Başbakan’ın ağzından duyarak,… Read More ›
Yeni kitap öncesinde, Türkiye’de yayınevi gerçekleri…
Bir yazar için en zor sınavlardan biri yayınevi ile kitabının basımı ile ilgili yaptığı görüşmedir ve ben bunu yaklaşık 10 yıldan beri her kitap öncesinde yaşıyorum. Her yazar bilir ki mesele bir kitap yazmak değil, onu okuyucuya ulaştırmaktır. Tarih boyunca… Read More ›
Oğuz Atay: “…oysa düşündükçe yok oluyorum.”
“Geçer elbet efendim. Bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer; ama mutlaka geçer.” Kaç Oğuz Atay yazısı yazdığımı hatırlamıyorum. Bir gün bütün bunları bir araya getirmeliyim belki de… Bugün 13 Aralık 2013, Oğuz Atay 36… Read More ›
Sn. Altınel, Oğuz Atay’ı sevmeyi değil Tutunamayanlar’ı okumayı başaramamış bir kişidir.
NOTOS Dergisi’nin Haziran-Temmuz sayısı Oğuz Atay üzerineydi. Yazarların genel şanssızlığı öldükten sonra konuşulur olmalarıdır. Bu anlamda Oğuz Atay da payına düşeni fazlasıyla almıştır. Özellikle 1980’den sonra Oğuz Atay’ı keşfeden dönemin gençliği eserlerini elinden düşürmezken fazlasıyla da düşünmüştür. Oğuz Atay üzerine… Read More ›