Kate Moss’u çileden çıkaran 7.000 TL’lık pide gerçeğimiz!


Sabah Radikal’i açtığımda bir magazin haberi başlığı dikkatimi çekti.

“Kate Moss’un Bodrum Tatili de olaylı bitmiş!(**)

İster istemez merak ediyorsunuz; çünkü ülkemiz zaten fazla merak uyandırmıyor, gelenle ne türden sorunlar yaşıyoruz, acaba ne olmuş, diye.

Okuyalım.

“Kate Moss, geçen 1 Haziran’da arkadaşları organizatör Fran Cutler, Rose Ferguson ve İngiliz sinema ve tiyatro oyuncusu Sadie Frost ile Bodrum’a geldi. Burada arkadaşı Frost’un doğum gününü kutlayıp,cennet koyları gezen Moss, Göltürkbükü’ndeki bir beach clup’ta denize girip, güneşlendi.

Burada yedikleri pide, salata ve şaraptan oluşan dört kişilik menü için 2 bin 300 Euro (yaklaşık 7 bin lira ) hesap geldi. İddiaya göre, Moss, hesaba itiraz edip, “Mikonos ve Paris’te bile bu rakamın dörtte birine bunları yiyebilirsiniz. Bu hesabı ödemem, arkadaşlara da ödetmem” diyerek, garsonlar ve mekânın işletmecileriyle tartışmaya başladı.”

Mikanos, Yunanistan’ın Ege’deki en pahalı Adası olarak bilinir. Ayhan Sicimoğlu’nun tabiriyle Avrupa’nın jet sosyetesinin mekânı olmuştur. Hürriyet‘in bu haftaki Seyahat Ekinde yazısını okuyabilirsiniz. (**)

Paris’i anlatmaya zaten gerek yok.

Tabii “bizim Bodrum’un nesi eksik” diye aklımıza bir soru gelebilir. Böyle karşılaştırmalar yapmaya çok meraklıyızdır, haberin içeriğindeki vurguya da dikkat edelim ‘cennet koyları gezen Moss’ diyor.

Sen kalk cennete gel, gez oraları, ye, iç sonra da gelen hesabı ödeme, üstüne terbiyesizlik yap.

Acaba o cennetin değerini önce biz biliyor, koruyor, gerektiği gibi gösterebiliyor muyuz?

Tabii haberin devamında okuduğumuz detaylar işi daha da ilginç hale getiriyor.

Moss, bu sırada, kendisini uyarmak isteyen diğer masadaki müşterilere elindeki su dolu bardağı fırlatmak istedi.

Moss’tan şikâyetçi olan isminin açıklanmasını istemeyen 46 yaşındaki tekstilci işadamı da. “Buraya tatile geliyoruz. Tatil yaptığınız yerin fiyatlarını bilmemeniz mümkün değil. Pahalı geliyorsa başka yere gidersiniz. Kate Moss, ünlü olması nedeniyle kendisine ayrıcalık yapılacağını düşünmüş olabilir. Ünlü olması bir başkasını rahatsız edebilir ve hakaret edebilir anlamına gelmez. Daha önce de buralara geldiğini basından biliyoruz. Ancak aşırı alkollü ve ne dediğini bilmiyordu. Çalışanlar son derece kibar ve nazikti. Bir ara, ‘Gerekirse hesap bile almayalım‘ dediklerini duyduk. Ancak yine de tatmin olmadı, itirazını sürdürdü. Misafirlerimiz yabancıydı ve rahatsız olduk. Kibarca kendisini uyardık. Ancak, kendisini uyaramayacağımızı söyleyince ortam gerildi. Kendisinden şikâyetçi olmuştuk. Ancak, sonra vazgeçtik. Duyduk ki benzer sıkıntıları daha önce kendi ülkesinde de yaratmış” dedi.

İşadamı nasıl haddini bildirmiş şımarık artiste değil mi?

Vay be!

Ülkemizde 7 bin lira ödeyip pide yiyen ve üstüne bunun pahalı olmadığını söyleyen bir zümre olduğunu gerçekten bilmiyordum.

Bu nasıl bir dünyadır gerçekten anlamak mümkün değil.

Sen işçinin asgari ücretini 950 TL’den 1.000 TL’ye çıkarırken bile zorlan, kaynağını sor ama bir porsiyon pide için 7.000 TL’nin normal olduğunu söyle.

Sonra da buna itiraz eden bir kişiyi de ünlü olmanın verdiği şımarıklık, kaprisle karşıla, ne güzel değil mi?

Tam ülkemize dair bir gerçektir bu.

Yaklaşık bir sene önce sormuştum şu soruyu;

Yediğimiz ne; yemek mi kazık mı? (***)

Kendisinin üretiminde hiçbir katkısı olmadığı sadece buzdolabından çıkarıp servis ettiği iki şişe maden suyundan 30 TL alan kafa yapısı, işletmecilik anlayışının da bundan bir farkı var mıdır?

Bu zihniyeti Moskova’da Arbat’taki Türk işletmesinde de görüyorsun Alaçatı’da da Bodrum’da da. Yer, mekân, ülke değişiyor ancak uygulama değişmiyor. Çünkü bize ait bir durum, genetik!

Sattığı ürüne ne fiyat yerleştirip, insanı daha nasıl kazıklayacağını bilemeyen bu kafa yanında çalıştırdığı işçisine layık gördüğü kazancı da “bu işletmede asgari ücret uygulanır” yazısıyla ilan eder. Zaten o işi vermiş olması bile lütuftur.

Bakar mısınız ne yüce gönül; “gerekirse hesap bile almayalım” demişler.

Zaten o İşletme günün tüm giderini tekstilci işadamından tahsil ettiği için Kate Moss’tan alsa ne olur almaza hangi haneye zarar yazar ki?

Dört porsiyon pidenin içinde ne türden bir tat, özellik, teknoloji yaratılmış olmalıdır da “3 iphone” fiyatına yemek satılabilmektedir gerçekten çok merak ediyorum.

 

 

Mesele Kate Moss’un haklı olup olmadığını konuşmak değildir, zat-ı şahsiyetin kendine has problemleri olabilir de bu haberin içindeki rahatsız edici gerçeği görmemizi engeller mi?

Bu ne tuhaf bir ülkedir.

Bütün ekonomik ilişkiler, üzerine hiçbir değer koyamadığımız ve insanları çok da mutlu etmeyen hizmetin karşılığında kazık atmak üzerine kurulmuştur.

Ürünlerin üzerine aslında hiçbir ölçülebilir katma değeri olmadığı halde şişirilerek fiyat yazmanın keyfini nihai olarak kim yaşıyor acaba?

Kate Moss çok problemli bir kadın, kesin! Her yerde sorun çıkarıyor.

Ya Hesap?

(*)http://www.radikal.com.tr/hayat/kate_mossun_bodrum_tatili_de_olayli_bitmis-1378263

(**)http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/seyahat/29206680.asp

(***)http://blog.radikal.com.tr/turkiye-gundemi/yedigimiz-ne-yemek-mi-kazik-mi-70228

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: