Biraz sonra okuyacağınız yazı 30.03.2015 tarihinde yazılmış ve Radikal Blog’ta yayınlanmıştı. Yazının son cümlesi şöyle bitiyordu; “Bunun cevabını bir romanın içinde çok daha detaylı olarak vermeye çalışacağım.” Evet, o roman bitti ve yayına hazır. 🙂 *** Yıl 1851, 30 yaşında… Read More ›
Kadın
Kadın ile erkeğin arasına giren “şey” ne?
Başrollerinde Naomi Watts ve Edward Norton‘ın oynadığı orijinal adı The Painted Veil-Duvak olan filmi izlediniz mi? “Somerset Maugham’ın klasik romanı The Painted Veil’e dayanan film 1920’lerde genç bir İngiliz çift arasında geçen bir aşk hikayesini konu alıyor: Üst sınıfa mensup bir kadın olan… Read More ›
Kate Moss’u çileden çıkaran 7.000 TL’lık pide gerçeğimiz!
Sabah Radikal’i açtığımda bir magazin haberi başlığı dikkatimi çekti. “Kate Moss’un Bodrum Tatili de olaylı bitmiş!(**) İster istemez merak ediyorsunuz; çünkü ülkemiz zaten fazla merak uyandırmıyor, gelenle ne türden sorunlar yaşıyoruz, acaba ne olmuş, diye. Okuyalım. “Kate Moss, geçen 1… Read More ›
Fast food “seks” mi yoksa Carpe Diem mi?
Hollywood filmlerinde “cinsellik” kadın ve erkek kahramanın, çıkmaz bir sokak, asansör, merdiven sahanlığı, sokak kapısı girişinde gerçekleştirdikleri, genellikle erkeğin (etek giymiş) kadını duvara yaslayarak iç çamaşırını yırtarcasına çıkardığı, kadının erkeğin kemerini çözmesine yardımcı olduğu, ilgili araçların hiç zorlanmadan yolunu buldukları, üç beş… Read More ›
Orhan Pamuk’ta bekâret sorunu…
“Füsun’un sıcaktan ve sevişmekten ter içinde kalmış omzunu öpmüş, onu arkadan yavaşça sarmış, içine girmiş ve solkulağını hafifçe ısırmıştım ki, kulağına takılı küpe uzunca bir an sanki havada durdu ve sonra da kendiliğinden düştü. O kadar mutluyduk ki, o gün… Read More ›
Aldatmak; kadının özgürleşmesi mi yoksa toplumun çözülüşü mü?
Ahmet Altan‘ın Aldatmak isimli romanını çıkar çıkmaz 2002 yılında okumuştum. Yazarın okuduğum tek kitabı olması nedeniyle edebi kişiliği hakkında derinlemesine tahliller yapmam kolay değil. Ancak bu eksikliği çok kısa sürede bilinen üç eserini okuyarak kapatmayı da kendime vazife edindim. 1923’te kurulmuş Cumhuriyet/kapitalizmin… Read More ›
“Bırak hayatını bok götürsün!”
Kadın tarih boyunca hep gizli özne olmuştur. Yani ortada bir eylem vardır ancak bu kimin tarafından yapıldığı cümle içinde açık seçik olarak vurgulanmamıştır. Oysa belki de tarihsel süreçlerin içindeki bütün fiillerin en az yarısı kadınlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Tarih sahnesinde kadına… Read More ›
The Imitation Game: Tarih yapay bir oyundur!
Alman denizaltıları İngiliz yolcu gemisine 30 dakika mesafededir. 500 kişilik yolcusu bulunan gemi Atlantik’te yoluna devam ederken biraz sonra kendisini bekleyen gelecekten habersizdir. Alman denizaltılarının bu gemiyi hedef aldığıysa az önce Almanların kullandığı Enigma Makinasını kıran İngiliz şifre çözücülerinin ekip… Read More ›
Ülkemiz ölmek için her gün yeni yollar yaratan yere nasıl dönüşüyor?
Kadına şiddetin artık vahşet boyutuna ulaştığı ülkede akıllara durgunluk veren bir diğer haberi Kadıköy Yeldeğirmeni’nden aldık. Esnafın biri dükkânının camına gelen kartopunu bahane ederek oyun oynayan insanlara saldırdı ve bir gazeteciyi kalbinden bıçaklayarak öldürdü. Bu cinayetin en acı ve düşündürücü… Read More ›
Her şeyi cinsel organlarıyla görmeye nasıl başladılar?
Cumhuriyetin ilk yıllarında merkezi hükümet modern bir ülke yaratma amacıyla görüntüsünü batıya benzetmek için elinden geleni yaptı. Kadın ve erkekler batıda insanlar nasıl giyiniyor, yaşıyorlarsa aynısını taklit etmeye başladılar. Kuşkusuz bu yoktan var edilmiş insanlarla yapılacak bir şey değildi. Ortada… Read More ›