Yaz başında yazdığım blogta Ortadoğu'da çözüm: Batı aldıklarını geri verecek, paylaşacak! demiştim. Aslında sorunun temelinde bu var. Batı üçüncü dünya olarak adlandırdığı coğrafyaları o kadar çok sömürdü, oradaki kaynakları kendisine öylesine hızlı ve acımasızca alıp götürdü ki geriye kalan yoksulluk, çaresizlik aynı zamanda şiddete dönüştü. Kendiliğinden oluştu bu süreç; aynı zamanda bugün bu kargaşa ve şiddet ortamı …
Radikal dijital dünyayı neresinden yakalayacak?
Milenyuma girdiğimizde bir takım fütürist görüşler "hiçbir şeyin eskisi yani, 20. yüzyıldaki gibi olmayacağı, bildiğimiz, inandığımız, alıştığımız bir çok şeyin yer değiştireceği, başka bir şekilde alacağını"söylemişlerdi. Kuşkusuz bunu 1899'dan 1900'e girerken dile getirmek çok daha zordu; çünkü zaman bugünkü kadar hızlı akmıyordu, muhtemelen. Ancak 2000'li yılların hemen başında dijital ortam şu an kullandığımız çeşitlilikte ve …
"Radikal dijital dünyayı neresinden yakalayacak?" okumaya devam et
Ortadoğu’da çözüm: Batı aldıklarını geri verecek, paylaşacak!
Amerika'nın Irak'a saldırmasının lojistik desteğini sağlayacak olan Türkiye topraklarının kullanılmasıyla ilgili Meclis'e gelen tezkerenin reddedilmesinin ne kadar önemli bir hamle olduğunu bugün bir kere daha anlıyoruz. O tarihte tezkerenin geçmesi için görünürde ya da geri planda destek verenler bugün kapıya dayanmış başka sorunla karşı karşıya kalmanın çelişkisiyle baş başalar. Emperyalizmin Ortadoğu'yu düzenleme sevdası 150 yıldır aralıksız …
"Ortadoğu’da çözüm: Batı aldıklarını geri verecek, paylaşacak!" okumaya devam et
Kürtlerin ve Alevilerin “sol” ile ilişkisi nedir?
Radikal Kitap bir kitap tanıtımıyla birlikte önemli bir tartışmanın da kapısını aralıyor. Bugün bu soru daha çok konuşulur haldedir. Kürt ve Alevi hareketinin sol ile ilişkisi nedir? Türkiye'deki sol-sosyalist mücadele tabanını neden Kürtler ve Aleviler beslemektedir? Kürtlerin ve Alevilerin solculuğunun sosyalizmle ilişkisi nedir? Sol ile sosyalizm kavramlarının bir arada kullanılmasından ortaya anlaşılması güç belirsizlikler ve …
"Kürtlerin ve Alevilerin “sol” ile ilişkisi nedir?" okumaya devam et
Sosyal Medya demokratikleşmenin gücü oldu.
Sn. Vuslat Doğan Sabancı Medya Zirvesi 2014 kapsamında gerçekleştirilen tartışmada Sosyal Medya'nın gücünden söz ederek, okurun sürece dahil edildiğiHürriyet Sosyal isimli projeyi anlatmış. Gezi Olayları sonrasında hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını, okuyucunun sürece aktif olarak katıldığını, yazdığını, çizdiğini ve bunun da ne kadar dinamik bir etki yarattığının altını çizmiş. Aslında bu süreç Gezi Olaylarıyla başlamıyor. …
"Sosyal Medya demokratikleşmenin gücü oldu." okumaya devam et
AKP iktidarını mutlakiyete dönüştüren ortaklıklar
Hiç kuşkusuz AKP 2002 yılında iktidar olduğunda bir çok entelektüel donanımdan yoksun bir örgüttü. Ekonomik anlamda liberal politikaların hayata geçirilmesiyle ilgili detaylarda bile yeterince bilgi sahibi olmadığı bir gerçektir. Bu nedenle de kendisinden daha donanımlı oluşumları, yapıları, örgütlenmeleri sürece dahil etmesi gerektiğini pragmatik olarak biliyordu, hissediyordu. Aydınlarla kurduğu ilişki bu bağlamda değerlendirilmelidir. Her ikisinin de …
"AKP iktidarını mutlakiyete dönüştüren ortaklıklar" okumaya devam et
Radikal Kitap'ın dünkü sayısında ilginç başlıkla bir yazı çıktı. Fidel yoldaşın "lüks" yaşamı. Zenginliğin ve para harcamanın en akla gelmedik yollarını bulup, üreten ve bunu yaşayan burjuva kültürü nedense kendi dışındakilerin benzer yaşadıklarına tahammülü yok ya da başka bir gözle göstermeyi seviyor. Solcular, devrimciler ısrarla gecekondularda, hayatları manastır yaşamına yakın, kendilerini bir ideal uğruna feda …
“İnşallah öbür tarafta Türkiye yoktur!”
Bu sözü okuduğumda içimden bir şeyler koptu sanki. Sanılmasın ki bu ülkede yaşadığım içim pişmanlık duyuyorum; aksine yurdumu çok seviyorum. Mesele de bu olsa gerekir. Böylesine güzellikler dolu bir coğrafyanın nasıl olup da insanlara sürekli mutsuzluk, umutsuzluk, karamsarlık veriyor gerçeği tam bir çelişkidir. Hayatı çekilmez kılan şey ne? Neyi paylaşamıyoruz? Neden paylaşamıyoruz? Hatırladığım ilk felaket …
Neden öldüklerini halkımıza anlatmasını da biliriz!
Bu sorunun cevabı var mı? Neden ölüyoruz biz? Ve neden hep biz ölüyoruz? Hayat bu kadar basit ve hayatımız bu kadar kolay vazgeçebileceğimiz bir değer mi? Evet, hep biz ölmeye devam edeceğiz, hayatımız birilerinin inisiyatifinde sürekli harcanacak bir meta olmayı sürdürecek. Çünkü para kazanma, daha fazla kazanma ve bunu paylaşmama hırsının en güçlü karşılığının görüldüğü …
"Neden öldüklerini halkımıza anlatmasını da biliriz!" okumaya devam et
Nedir tutunamamak meselesi?
Başbakan tarihi yeniden yazmaya kararlı ya edebiyatımızın baş yapıtlarından bir tanesi Tutunamayanlar'ı yeniden yorumluyor, bütün anlamını içeriğini, kurgusunu bozuyor. Buradan çıkacak en güzel sonuç belki de toplumun Oğuz Atay okumamış geri kalan unsuralarının bu büyük yazarın adını Başbakan'ın ağzından duyarak, ilgi göstermesi ve okumaya yönelmesi olur. Ne diyor Erdoğan; "200 yıl boyunca bu toprakların asli …
