Adam yerine koyulmayan “blog yazarlarının” yakın geleceği…


Sosyal Medya olanaklarının artması sayesinde insanlar bunun getirdiği araçlardan yararlanmaya başladılar. Bu çeşitliliğin merkezinde en önemlisi bloglar oldu. Blog aynı zamanda blog yazarlığını ortaya çıkaran bir sonuçtu. İnternet ile tanışmam 1990'lı yılların son çeyreğindeydi. Kısa süre sonra da çeşitli forumlarda ve mail gruplarında yazılarımı paylaşmaya başladım. O tarihte kimse ismiyle yazmıyor daha çok takma isimler …

Demirtaş’ın Meclis’te çalışma odasının olması, Diyarbakır’dakinden değerlidir!


Son gün geldi çattı. Notlarıma bakıyorum, konuşmadığımız bir şey kaldı mı diye. Evet, kaldı; son sözü söylemedik. Takip edenler biliyorlar bu seçimleri daha çok HDP üzerinden okumaya, anlamaya, değerlendirmeye çalıştım. Önce "HDP'nin %10 oranını yakalaması ne kadar gerçekçidir?" (1) sorusunu sordum. Peşinden diğer soru geldi; "HDP'nin %10'luk barajı geçmesini sağlayacak oyu nerede?"(2) "HDP, bu seçimlerde …

Ülkemiz ölmek için her gün yeni yollar yaratan yere nasıl dönüşüyor?


Kadına şiddetin artık vahşet boyutuna ulaştığı ülkede akıllara durgunluk veren bir diğer haberi Kadıköy Yeldeğirmeni'nden aldık. Esnafın biri dükkânının camına gelen kartopunu bahane ederek oyun oynayan insanlara saldırdı ve bir gazeteciyi kalbinden bıçaklayarak öldürdü. Bu cinayetin en acı ve düşündürücü boyutuysa adam öldüren kişinin soğukkanlılıkla ortaya çıkıp "benim şizofren raporum var, yarın çıkarım!"diyebilmesidir. Yani yaptığından …

“Biz çalışıyoruz, Yunanlılar uyuyor” mu?


Ekim 2013'te bayram tatilini geçirmek üzere Sakız Adası'na gitmiştik. Ada'da dikkatimi çeken birkaç ayrıntı düşüncelerimin zincirleme başka yerlere gitmesine neden olmuştu. Ada halkı geleneksel siesta uykusundan hiç vazgeçememişti. Bize söylenen en önemli uyarılardan bir tanesi 12.00-14.00 arası saatlerde Adalıların öğle uykusuna yattıkları için ortalarda gözükmediğiydi. Adalıların gam ve tasa ile işleri yoktu. Hayatı kendilerine zahir …

Gelecek için hâlâ bir “Germinal” var mı?


"Cana can katan o nisan sabahında gökteki alevli yıldızın gönderdiği ışınlarla yanıp tutuşan uçsuz bucaksız ovanın dört bir yanından derin bir uğultu yükseliyordu. İnsan bitiyordu topraktan, gelecek yüzyılda ürün vermek üzere yavaş yavaş filizlenen, pek yakında yerküreyi sarsarak başverecek olan, öç almak için yanıp tutuşan, kapkara insan ordusu boy atıyordu." 13 Mayıs gecesi Soma'da henüz …

Mağazalarda çalışanlardaki “ter kokusu” sorunu


Milliyet Gazetesi'nden bir haber okuyalım. "Dev restoran zinciri Burger King'in Almanya'da 89 şubesini kapatacak olması, aralarında çok sayıda Türk'ün de bulunduğu yaklaşık üç bin kişiyi işsiz bırakacak. Araştırmacı gazeteci Günter Wallraff ve ekibinin yaptığı gizli çekimler sonucunda, Yi-Ko Holding'e ait kapatılacağı açıklanan şubelerde hijyen kurallarına uyulmadığı, çalışanların ağır şartlarda işlerini yaptıkları ortaya çıkmıştı." (*) Bu haber ne …

“Unutursam fısılda” dediği için, Çağan Irmak’a…


İsminiz insanların zihninde bir imgeye, anlama, vizyona karşılık geldiğinde hem işiniz kolaylaşır hem de beklentiler başka yöne kaydığından zorlaşır. Bu durum son yıllarda popüler olmuş ve bize kitap, film, albüm olarak eser sunan birçok sanatçı için geçerli bir paradokstur. Tarih boyunca birçok sanatçıdan zaman içinde benzer beklentiler oluşmuştur. Çünkü etkileyici bir eserin de tüketilme süreci …

Sertab-Demir ayrılığına dair; “kapanmayan gönül hesapları”


Son birkaç haftadır magazin sayfalarında Sertab Erener-Demir Demirkan ilişkisinin sonuçlanması ve Demirkan'ın lise arkadaşı Seda İnce ile başlayan ilişkisi var. Merak ettim, Demir Demirken kaç yaşında diye; 1972 doğumluymuş. Kendisiyle aynı kuşak içinden geliyor sayılırız, üç sene var aramızda. Sertab Erener de bir önceki kuşağa karşılık geliyor; ancak fark etmiyor, özellikle 1980'li yıllardan sonra doğmuş …

Radikal dijital dünyayı neresinden yakalayacak?


Milenyuma girdiğimizde bir takım fütürist görüşler "hiçbir şeyin eskisi yani, 20. yüzyıldaki gibi olmayacağı, bildiğimiz, inandığımız, alıştığımız bir çok şeyin yer değiştireceği, başka bir şekilde alacağını"söylemişlerdi. Kuşkusuz bunu 1899'dan 1900'e girerken dile getirmek çok daha zordu; çünkü zaman bugünkü kadar hızlı akmıyordu, muhtemelen. Ancak 2000'li yılların hemen başında dijital ortam şu an kullandığımız çeşitlilikte ve …

4 ayda nasıl 12 kilo verdim?


Çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi maalesef düzenli ve doğru beslenememektir. Buna bağlı olarak obezite dediğimiz şey giderek etrafımızı saran bir gerçeklik olduğu gibi daha da yakınlaşıp kapımızı da çalabiliyor. Fazla kilo nedir, neye göre kilomuz fazladır? Eskiden bir insanın kilolu olup olmadığına görüntüsüne göre karar verirdik. Oysa günümüzde bunu ölçme ve belli bir standarda …